Back

“Pozisyon değişecekse siz de değişmek zorundasınız”

Paul, tepe görevini alamadı ne yapmalı? Ya da belki sen tepe görevini almak için ne yapmalısın?

Sizin de hayatınızda yönetim kademelerinde görev alma zamanı geldiğinde alamadığınız ya da verilmediğine inandığınız bir dönem oldu mu?

Benim oldu…

Hatta çalıştığım dostlarımın da oldu, olmaya devam ediyor.

İş hayatında kimi zaman yaptıklarımızla, sürecin doğal kazananı olmayı beklerken, sonuç hayal kırıklığı olabiliyor. Bunun için önce kendinize dönüp bakın.

Şimdi diyeceksiniz ki, ben her şeyi yaptım ama onlar…

Haklı olmak mı istiyorsunuz? Mutlu olmak mı?

Cevap bu kadar basit aslında…

Harvard Business Review Türkiye, Haziran ayı dergisi için benden “tepe yönetime geçiş konusunda” uzman görüşü istedi. Ben de hem kendi yaşadığım süreçlerde hem de çalıştığım dostlarımda çok sık yaşadığım bu örneğe keyifle “gerçek deneyimlerden oluşan” görüşümü verdim.

Bu vaka örneğiyle kariyerdeki en önemli konulardan biriyle karşı karşıyayız. Buradaki problemler yöneticinin; 

a.    Varsayımlarıyla yaşaması,

b.    Öz değerlendirme becerisinin yetersizliği,

c.    Gelişim/değişim konularında inançlarıyla çeliştiğinde sorgulamak yerine reddetme eğiliminde olmasıdır. 

Gelin detaylandıralım. Paul nasıl biridir?

1. İş ve insan odaklıdır. Paul, ebeveynlerini rol model alıyor. Aile şirketinde ebeveynlerinin işlerini sevmesi ve çalışanlarıyla olan ilişkisinde “Herkese karşı düşünceli ol ve saygıyla davran” prensibi onun da önceliği. Lisa’nın annesiyle içinde bulunduğu koşullardaki duruşu, Larry’nin Lisa’nın yerine birini düşünmesinde Paul’ün ne yapacağını bilememesi bunun iki örneği.

2. Kariyerde ilerlemeye bakış açısı; eskilik, bilgi ve ilişkilerde gördüğü sevgi/saygı bazlıdır. 10 yıllık kıdemi olan Paul, farklı meslek gruplarına dair bilgisi ve çalışanların ona olan bakışından kendisini sürecin doğal kazanını sayıyor. George’u “dün gelen yeni yetme” olarak görüyor, ona örnek gösterilebileceğini bile düşünemiyor. Varsayımları ve öz değerlendirme becerisindeki yetersizlik, tehditleri görmesine de engel oluyor.

3. Problemleri dışarıda arayan yapısı var. CEO süreci için olumlu cevap alamadığında ikili ilişkilerden kaybettiğini düşünerek, suçu başka yerde arıyor. Hatırlayabilse bugün George nasıl Larry ile içiyorsa, Paul’de vaktinde Larry ile göl kenarında koşular ve beyin fırtınaları yapıyordu. Davranış kalıpları (mindset) nedeniyle problemi içeride değil, dışarıda arıyor.

4. İnanç sistemi çatışması, diğer insanlarından gördükleriyle kendisini geliştirmesini engelliyor. Paul, Larry ile çalışırken; Larry’den “ısrar, inat, risk alma ve gerektiğinde sürece dahil olmayı” gördü. Ama kendi tarafında Larry’ nin iş-sonuç odaklı bu özelliklerini hiçbir zaman kendisiyle örtüştür(e)medi. Örnek, Justin’in sürecine dahil olmaması gibi. Paul bir sonraki süreç için gereklilikleri Larry’yi gözlemleyerek ya da konuşarak belirleyip, gerekli gelişimi/değişimi yapmak yerine olumsuz cevabı aldığında, Larry’nin beklediği kaba ve sert tavırları sergilemeyi kendi değer sistemi içinde “pislik” olarak tanımladı. Bir insan pislik olarak tanımladığı bir şeyi nasıl sahiplenebilir ki! Bu da Paul’ün hayal kırıklığı içinde şirkete olan aidiyetini sorgulattı.

Seni de yeni grubumda görmek istiyorum…

Bugün birçok yönetici bir sonraki aşamaya geçemiyorsa tıpkı Paul gibi düşünmelerinden, inanmalarından ve benzer davranış kalıplarını sergilemelerinden kaynaklanmaktadır. Ve bunun sonucunda yönetici ya alternatif yaratarak kurumdan ayrılıyor ya da kurumda verimsiz olarak çalışmaya devam ediyor. 

Paul’ün bu süreçte şu üç şeyi yapması CEO olmaya giden yolunu destekleyecektir;

Aile şirketinde çalışmadığını fark etmesi, kendisine içeriden ve dışarıdan bakarak zihnindeki tüm varsayımlarını gözden geçirmesi ve davranış kalıplarından gerekenleri değiştirmesi,

Daner Associates’in ihtiyaç duyduğu CEO kimliğinin niteliklerini tanımlaması ve bunları hızla kendisine katması,

Larry ile hizalanmak için onun beklentilerini dikkate alması,

Bugün böyle bir sürecin içinde olan kişiler, yolculuklarını güvenli bir şekilde yönetmek için genellikle profesyonel koçlardan destek alır. Böylece hem kendisini sağlıklı ve objektif bir şekilde değerlendirir hem de kendi inanç sistematiğiyle de uyumlu beyin/kalp hizalanmasını sağlayarak sürekli gelişir ve değişir. Sonuç olarak davranış ve düşünce sistemi değişimi daha kolay ve başarılı gerçekleşir. 

Şimdi sizleri hem vaka hem de vakanın üzerine görüşlerle baş başa bırakıyorum.

Makaleyi indirmek için resmin üzerine tıkla…

Ama soramadan da edemeyeceğim, Paul’ün yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?

Kemal Başaranoğlu
Kemal Başaranoğlu
https://www.kemalbasaranoglu.com

1 comment

Leave a Reply