Böl – parçala -yönet, insanları birbirine karşı kışkırt, sistematik olarak küçümse – hor gör. 2000’li yıllarda iş hayatına başlayan biri olarak en çok duyduğum yönetsel yanlışlardı. Yanlıştı yapılanlar yanlış olmasına ama nedense aktif olarak uygulanmaya da devam ediliyordu. Yöneticiler çalışanlarını yönetme noktasında en kolay çözüm olarak onlara bu şekilde davranma yolunu seçiyor, onları kendi etrafında tutuyorlardı.
Çalışanlar o yıllarda bugünkü kadar cesur değildi. Buna ek olarak konu gündeme bir şekilde gelse bile genelde yöneticiler haklı görülüyordu. Ne de olsa yöneticiydi, üsttü, amirdi. Yapılan mobbing’ten öte, çalışanına ayar vermek olarak yorumlanıyordu. Yanlış anlaşılma olarak üzeri kapatılıyordu.
Her ne kadar ispat edilmesi zor olsa da bugün mobbing düne göre daha bilinçli, daha sistematik ve var olan teknolojik imkanlarla daha kolay bir şekilde yapılıyor. Whatsapp’ta olur olmaz saatlerde çalışanını rahatsız etme, çalışanını diğer çalışanları karşısında azarlama – değersizleştirme, çalışanlarına yetersizlik hissi verecek her türlü davranış…
Hiç düşündünüz mü, “mobbing yapan bir yönetici acaba bunu neden yapıyor”? (*)
📌 kişi kendi iç dünyasında yaşadığı tutarsızlığı dışa vuruyor,
📌 kötü yönetimler tarafından yetiştirildiği için doğrunun bu olduğunu düşünüyor,
📌 elde edilen x unvanın baş döndürücü etkisinde kalıyor,
📌 çalışanın kendisine risk oluşturmaya başlaması ve panik duygusu, tehditi kaldırmak ve var oluşu devam ettirmek için onu saldırganlaştırıyor,
📌 çalışana istediğini yaptıramayan yöneticinin çözümsüzlük içinde ne yaptığını ve sonuçlarının ne olabileceğini bilemiyor,
📌 davranışlarda olgunlaşma olmadan gelen hızlı yükselme (hazmedilmemiş kariyer sıçramaları) şansının kötü bir sonucu oluyor.
(*) Çalıştığım, tanıştığım dostların yorumlarında ortak noktalar ifade edilmiştir.
Bu arada mobbing her zaman yukarıdan aşağı doğru olmaz.
Bazen aşağıdan yukarıya doğru da mobbing olur. Yani çalışan da yöneticisine Mobbing yapar.
Nasıl mı?
Bu sefer çalışanın yöneticisine karşı sözleri ve davranışları ile.
Peki bu durumda da yönetici “aciz” midir?
Kısmen.
Öncelikle, insana değer vermek onu anlamak çözüm aramak, anlaşma arayışında olmak, acziyet değil, insanı odağa almak demektir. Günümüz yöneticilerinin bir çoğu insanı anlamaya çalışma odaklı oldukları için maalesef güç egemen kurumlarda kaybediyorlar, davranış şekilleri onların aciz bir yönetici olarak etiketlenmesine neden oluyor.
Ama yine de insanı anlamak da bir yere kadar, gerektiğinde “noktayı” da koymayı bilmek gerekir!
Linkedin’de yukarıdaki paylaşımı yaptığım gün herkes yukarıdan -aşağı olan mobbing’i gördü ya da görmek istedi; yani yöneticilerin çalışanlarına yaptığı mobbing.
Bu yazı sonrasında aynı gün bir email aldım. E-mail’i yazan gayet detaylı “aşağıdan yukarıya gelen mobbing’i anlatan bir yöneticiydi. İsimsiz olarak burada bazı şeyleri yazabileceğimi söylediği için yazıma devam ediyorum.
Onun altını çizdiği bir nokta çok ama çok önemliydi.
Özellikle “atanan yöneticinin yöneticisi veya üst yönetimler”, atanan yöneticiye destek olmayıp tam tersi davranışlar sergilerse, alttan “mobbing”in hızlı ve yaygın bir şekilde yapılabileceğini” anlattı.
Bana ters gelmiyor. Neden mi?
Düşünsenize, içinde bulunduğunuz ekibin sorumluluğunu aldınız. Yöneticiniz (leriniz), ekibin karşısında sizi yönetici atamış olsalar bile sizi yönetici olarak tanımıyorlar, hala işlere burunlarını sokup ekiple iletişim kuruyor, sizi aradan çıkartıyor.
Bu durumda çalışan “yeni atanan sizi mi yönetici görür, yoksa diğerlerini mi”?
“Kariyer gelişimini sizin mi değerlendirdiğinizi yoksa diğerlerinin mi değerlendirdiğini düşünür”?
Bunun üzerine bir de yöneticileriniz sizi çalışanlarınız yanında küçük düşürmeye çalıştığını da (yukarıdan aşağı da mobbing’in geldiğini) hayal edin bakalım.
Tam travmatik!
Atanmasaydınız daha iyiydi, zira özgüven baltalanmasına maruz bırakılıyorsunuz. Ve bazen kısa bazen uzun bir zaman dilimi içinde “sizin yönetsel becerilerinizin eksik olduğu yüzünüze söylenir”.
Son cümle, yazması kadar kolay olmadığını bilsem bile “mobbing gerek aşağıdan gerekse yukarıdan gelsin”, bir şekilde noktayı koymak gerek. Şunu da bilmek gerekir ki, her bireyin bir dayanma gücü vardır. Geçte olsa bir şekilde o “nokta” da konulur.
Potansiyelini Ateşle® 14 Kasım’da yeni grubu ile yola çıkıyor. Sen de potansiyelinle tanışmak ve artık onu yaşamının bütününe yansıtmak istiyorsan acele etü aramıza katıl. Ön koşullar ve detaylı bilgi için tıklayabilirsiniz.