kabınasığamayanyakalı

Çocukluğu 80’lerde geçmiş biri olarak bu ülkede girişimcilik bugünlere kadar çok düşünülmediyse, ebeveynlerimizin “657” ya da “SSK’lı” kelimelerini bizlerin bilinç ötesine sağlam bir şekilde yerleştirmiş olduklarından ötürü geldiğine inanıyorum. Bu iki sihirli kelime; güven- garanti demekti. Maaş garantisi, sigorta ödemesi garantisi, emeklilik vb. gibi. 2000’li yıllar internetin yaygınlaşmasıydı. Genç yaşta büyük başarılara imza atmış yerli ya da yabancı girişimcilerin hikayelerine kolaylıkla erişebilmek; başarma dürtüsü yüksek, özgürlüğüne düşkün, yaratıcı bireylerin dikkatini çekmeye başladı. Ayrıca kurumsal dünyanın sunduğu imkanların da her geçen gün daha kötüye doğru gitmesi, kendi potansiyeline biraz olsun inanan bireylerin niyetlerini değiştirmelerine ve ailelerden öğrendiği düşünce yapısına meydan okuma noktasına getirdi.

Kabına Sığamayan Yakalılar serimizin ikincisi Zeynep Dikicioglu ile devam ediyor. Zeynep’le tanışıklığımız 2 yılı geçiyor. Onu tanıdığımda kurumsal dünyadan ayrılmış, bugün birçok kişinin hayali olan Big Four’dan (*) birinin Amerika’daki ofislerinde dahi çalışmış biriydi. Profesyonel koçluk hizmeti vermeyi tamamen hayatına almak ve gelir kaynağını artık buradan oluşturmak istiyordu. Ben profesyonel koçluğun yanında Profesyonel Koçlarla da çalışıyorum. Ama oradaki ikinci rolüm koçlara mentörlükle yol arkadaşlığı yapmak. 
İşte Zeynep bu şekilde çalışmaya başladığım yol arkadaşlarımdan. Dün mentörü olarak çalışmaya başladığım bu yolculuk, önce benimle çalışan koç ağımdaki koçlarımdan biri olmasına, bugünse farklı projelerde beraber iş ortaklığına dönüşmüş durumda.

Kabına Sığamayan Yakalılardan biri de siz olabilirsiniz. Bugün iş hayatı hiçbirimize, hiçbir şekilde yetmeme başladı. Aldığımız eğitimler, katıldığımız programlar, kendimize yaptığımız yatırımlara karşılık, yetkinlik ve becerilerimizi içinde olduğumuz kurumların organizasyon yetersizliği nedeni ile tam olarak kullanamıyoruz. Tatminsiziz! Kariyerin ilk günlerindeki heyecan, umut; beklentilerimizin zamanla karşılanmadığını görmeye başladıkça, gelecekte de karşılanmayacağını bize düşündürtmeye başlattı: Kaygılıyız! Ailemizden başlayan kendimize olan yatırımın ekonomik karşılığının, hak ettiği geri dönüşü yeterince alınmadığımızın da farkındayız: Öfkeliyiz! Kabına Sığamayan Yakalı, tüm bu sorunların farkında olup soruna odaklanmak yerine çözüme odaklanan beyaz yaka iş dünyası profesyonellerine benim verdiğim tanım. Bu profesyoneller ortak özelliği, çözümü başkalarından beklemek yerine sorumluluğu kendi üzerine alma cesaretine sahip olmalarıdır. Bugün itibari ile sizlere 2 hafta 1 olmak üzere benim yolculuklarına eşlik ettiğim farklı mesleklerden potansiyellerini ateşleyen kabına sığamayan yakalılarla tanıştıracağım. Bu kısa sohbetler serimizi takip edin, eminim kendinizi görecek, umutlanacak, cesaretlenecek ve adım atacaksınız. Bu haftanın ilk konuğu sevgili dostum; arabulucu-avukat Kadriye Yürük Yılmaz.