Üç yıl önce ciddi bir rahatsızlık geçirdim. Yüksek doz kortizon kullanmam gerekti ve bu süreçte kas ve iskelet sistemim zayıflamaya başladı. Öyle ki, bir yıl süren kortizonlu hayat boyunca yetmişlik amcalar gibi merdiven çıkar hale geldim. Ağır ağır, tek tek ve hatta bazen destek ile. Şükürler olsun ki kortizonun dozu aşama aşama düştü ve bir süre sonra da hayatımdan çıktı. O gün tekrar merdivenleri çıkabilir hale geldim. İşte tam o anda, hayatımın ilk büyük “şükür” anını yaşadım.
Hastalık süreci, beni nörobilim yüksek lisansına başlatan önemli bir dönüm noktası oldu. O sıralarda yaşadığım her deneyimi, arka planda beynim ve sinir sistemimle nasıl bağlantılı olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Ağrılarım vardı; ama bu ağrılar ne kadar gerçekti? Kimi zaman evet, tamamen gerçekti. Kimi zamansa beynimin bana oynadığı oyunlardan başka bir şey değildi.
Depresyonda hissediyordum; depresyon fiziksel miydi; yoksa aldığım ilaçların kimyasal sonuçları mıydı?
Yaşadıklarımı gözlemliyor, gözlemlediklerimi merakla araştırıyordum.
Ve Hayatın Anahtarını Dopamini Keşfettim.
Bir gün, dopamin denen “tam bir anahtar” kavramla tanıştım. Dopamin, bizi harekete geçiren, imkansızı başarmamızı sağlayan bir nörotransmitter. Bilimsel tarafını başka bir yazıda ya da sohbette anlatırım; sadece sinir hücreleri arasında aktarım sağlayan kimyasal olarak bilin. Dopamin hayatımızın pek çok alanını da doğrudan etkiliyor. Ancak bu mucizenin de dengesini tutturmak çok ama çok önemli.
- Az dopamin: Parkinson gibi hastalıklara,
- Fazla dopamin: Şizofreniye neden olabilir.
İş Hayatına Dopamin Perspektifin Bakalım mı?
Nörobilimde öğrendiklerimi iş hayatında sorguladım ve dopaminin sağlıklı düzeyde olmasının iş hayatındaki etkilerini daha net görmeye başladım. Dopamin sayesinde:
- İş hayatında odakta kalabiliyorsunuz.
- Mutlu oluyorsunuz.
- Risk alabiliyorsunuz.
Hani
“Yaş 70, iş bitmiş” derler ya; aslında iş bitmiyor, dopamin seviyeniz düşük oluyor. Çünkü 25 yaşından itibaren her 10 yılda bir dopamin seviyemiz %6-8 oranında azalıyor.
Bu da risk alamamaya, olduğu yeri koruma çabasına ve depresyona yol açabiliyor.
Dopamin seviyesini korumanın çözümü var mı?
Bilim dünyası, dopamin düşüşünü durdurmak için sentetik çözümler üretti. Bunların en bilinen örneği, L-DOPA. L-DOPA başarılı sonuçlar versede bazı olumsuz önemli yan etkileri de görülmedi değil: halüsinasyonlar ve psikozlar gibi. Bu çözüm olsa bile her zaman iyi bir çözüm değil.
Şükür ve Minnet: Doğal Dopamin Kaynağı
İlaçsız bir çözüm var mı? Evet, var: iyimserlik.
Ve iyimserliği beslemenin en güçlü yollarından biri de şükür ve minnet tutumunu geliştirmek.
“Zenginliğin bereketleri için minnettar olsam da bu, kim olduğumu değiştirmedi. Ayaklarım hala yerde, sadece daha iyi ayakkabılar giyiyorum.”
– Oprah Winfrey
Oprah, bu tutumu hayatına o kadar yerleştirmiş ki, tam 10 yıl boyunca her gün şükredecek bir şeyler yazmış.
Ben günlük tutmadım; ama 40’larımda 70-80 yaşlarında merdiven çıkamayan yaşlıları gördüğümde, kendimi onların yerine koyuyordum.
Ve bir gün merdivenleri rahatça çıkabilir hale geldiğimde, her seferinde içimden “Şükürler olsun bitti” dedim.
İş Hayatında Şükür ve Minnet
Evet, iş hayatı zor olabilir. Hakkınızın yendiğini düşünebilir ya da terfi alamadığınız için hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Depresyona girmek bir seçim, ama daha iyi bir seçiminiz var: Şükretmek. Her hafta kendinize şükür ve minnet duyabileceğiniz bir liste hazırlayın ve yanına nedenleri ekleyin. İşte birkaç örnek:
- Çok şükür sağlıklıyım / Kendime gereken özeni gösterecek ekonomik güce sahibim.
- Ailem hayatta. / Ve ben onları istediğim zaman görebiliyorum.
- Hala bir gelirim/maaşım var. / Çünkü hala üretebiliyorum.
- Yeni bir programa başladım ve kendimi geliştiriyorum. / Bu durumu fırsata çevirdim.
- Daha çok insanla iletişim kuruyorum. / Çünkü zamanım var.
Bu yazıyı şöyle özetlemek isterim.
İnsan, duygu, düşünce ve algılar bütünüdür. Şükür ve minnet, sadece ruhunuzu değil, beyninizi de besler. Dopamin seviyenizi dengeler, iyimserlik kapısını aralarlar.
Unutmayın, merdivenleri tırmanmak dopamin ve onun getirdiği fiziksel ve zihinsel bir bütünlük ister. Kendinize bir iyilik yapın; hayata her gün küçük bir tebessüm bırakarak doğal dopamini ateşleyin..
Kemal Başaranoğlu
26.01.2025
İzmit’te buluşuyoruz. Potansiyelini Ateşle sohbetine davetlimsiniz.
Kendi potansiyelinize merakınız ve sorularınız ile gelin.
Tarih: 1 Şubat 2025 – Saat : 13:00.
Yer: KİTAP KEYFİM: Ömerağa, Alemdar Cd. Soydan iş merkezi zemin kat, 41300 İzmit/Kocaeli