
Araştırmalar, mükemmeliyetçiliğin genellikle anne-babanın yüksek beklentileri veya çevresel beklentiler sonucu oluştuğunu söylüyor. Daha iyisini yapabilirsin. Daha iyisi olmak zorundasın. Hep daha fazlası, hep daha iyi, hep daha mükemmel. orun yüksek beklenti içinde olunması değil. Asıl sorun, gerçek dışı beklentilerin bize başarı hikayesi diye satılması Ve bu beklentinin doğurduğu mükemmeliyetçiliğin, bir noktada patolojik - hastalıklı bir duruma dönüşmesi. Ne yapabilirsin?
Read More
"Peynirimi Kim Kaptı?" (Who Moved My Cheese?), Spencer Johnson tarafından yazılmış kısa bir hikayedir ve değişimle başa çıkma üzerine bir metafor içerir. Hikaye, bir labirentte yaşayan iki fare (Koşarca ve Koklarca) ve iki insan (Mırın ve Kırın) karakteri üzerinden anlatılır. Bu dört karakter, labirent içinde sürekli peynir arar. Peynir, insan hayatında mutluluk, başarı, kariyer, ilişki veya herhangi bir hedefi simgeler. Başlangıçta karakterler bol miktarda peynir bulur ve oraya alışırlar. Ancak bir gün peynirleri ortadan kaybolur. • Fareler (Koşarca ve Koklarca): Hemen değişime adapte olup, yeni peynir arayışına girerler. • Mırın: Değişime direnç gösterir, eski peyniri geri getirmeye çalışır, şikayet eder ama harekete geçmez. • Kırın: İlk başta korkar ve direnç gösterir, ama sonra değişimin gerekli olduğunu fark eder ve yeni peynir arayışına katılır.
Read More
İş dünyasında bazı yöneticiler; yöneticiliği mikro seviyede yapar. Yetkinlik problemi vardır. İnsan odaklı – nörobilim temelli çalışmalarla bu yetkinlikler geliştirilebilir.
Read More
Ve Hayatın Anahtarını Dopamini Keşfettim. Bir gün, dopamin denen "tam bir anahtar" kavramla tanıştım. Dopamin, bizi harekete geçiren, imkansızı başarmamızı sağlayan bir nörotransmitter (Bilimsel tarafını başka bir yazıda ya da sohbette anlatırım; sadece sinir hücreleri arasında aktarım sağlayan kimyasal olarak bilin). Dopamin de beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlıyor ve hayatımızın pek çok alanını da doğrudan etkiliyor. Ancak bu mucizenin de dengesini tutturmak çok ama çok önemli.
Read More
Bugün, gerek C-seviye gerekse farklı yönetsel seviyelerdeki liderlerle çalıştığımda, liderlik kavramlarına olan takıntıyı anlamlı bulmuyorum. “Burada konumsal liderlik yapmalıyım" ya da "Bu durumda durumsal liderlik uygundur" gibi kalıplar “özenle ve büyük bir olaymış gibi” sıklıkla dile getiriliyor. Bu kavramlar sınıflandırmak açısından önemli olabilir fakat bana göre insanı kendi özünden koparıyor. Ve benim adını koyduğum "-MIŞ tipi Liderlik" ortaya çıkıyor. Daha kendisini tanımadan, ezbere duyduğu kavramları uygulamaya çalışan liderler, kendilerini olmadıkları bir başkasına dönüştürmeyi başarıyor. Sonuç? Bu beyhude çabalar işleri daha karmaşık hale getiriyor.
Read More
Size bugüne kadar dopamin sadece bir ödül mekanizması gibi anlatılıyor ama dopamin aynı zamanda bilişsel kontrol ve hedef yönetimi gibi üst düzey işlevlerde de kritik rol oynuyor.
Read More
Nörobilimsel Koçluk klasik anlamda bilinen koçluğun soru sormak boyutunun çok ötesinde Koç...
Read More
Doğru bir kişiden aldığınız destek yerine beynin getirdiği zihinsel sorunlarla yola devam size daha pahalıya mal olacaktır. Öncelikle şunu bir yere not edin: destek almanız sizi, “aptal, hasta, eksik” hissettirmemelidir. 10 yılı aşan deneyimimle söyleyebilirim ki alınan her destek size zaman, para ve iç huzur-tatmin sağlayacaktır. İhtiyacınızın şekline göre, koç, mentor, psikolog, psikiyatristle bir araya gelmekten kaçınmak size sadece ve sadece kaybettirir. Ben bugüne kadar ilk üçünü defalarca deneyimledim. Dördüncüyü de deneyimleyen dostlarım oldu.
Read More
Artık toplu eğitimleri durdurun. Toplu eğitimler; sürümden kaybetmenin en güzel yoludur, Sadece çalışanlarınıza güzel bir ortamda, güzel bir yemekle, eğitmen dinletisi yaptırırsınız. İsterseniz eğitimden 3-6 ay sonra çalışanlarınıza sorun, eğitim yerine gittikleri yeri ve yemeği hatırlayacaktır. Çalışlarınızın bireysel ihtiyacına özel çözümler oluşturun. Koçluk, mentörlük bunlardan biridir..
Read More
urumsal dünyada mesai saatleri içinde sadece ve sadece kurumsal işinizle uğraşıyorsanız, kendinize hayatınızın en büyük kazığını atıyorsunuz. İş dünyasında yapılan en büyük hataların ❌ O an, orada, verilen işi ve aynı zamanda verilmeyip kariyer beklentisiyle üzerine atlanılan işleri yapmakla geçirmek, ❌ Algıyı ve öğrenmeyi kapatmak, başka konuları görmemek, ❌ Dış dünya bağını keserek gelişimi azaltmak ya da durdurmak, olduğunu düşünüyorum. Çalıştığınız birimde yöneticiler; 1. İş yükü dengelemesini doğru yapmaz, 2. Potansiyelinizi ölçemez ve buna uygun size iş vermez, 3. Birimin elindeki iş ile çalışan sayısını doğru orantı kurulmazsa (hala ne kadar çok adam/kadına sahipsem o kadar güçlüyüm/büyüğüm mantığına sahip idareci/yönetici var), o zaman ya çok işini olur ya da potansiyelinizin altında çalışırsınız
Read More